Ye Oyna Uyu

Zor Bebek Yoktur, Anlaşılmamış Deneyim Vardır!

Ben Ne Yaşıyorum?

 

 

 

“Bebeğin doğum ve doğum öncesine ait zorlu deneyimleri 

Bazı bebekler için, ilk 1 hafta-10 günlük rahat uykuya dalma durumu hiç yaşanmamış olabilir.  Bu bebekler için sık sık “Doğduğu günden beri hiç uyumadı” ya da “Doğduğundan bu yana çok ağlayan bir bebek” gibi cümleler kurulduğuna şahit oluruz. Tecrübelerime dayanarak, bu durumun bebeğin doğum öncesi, doğum ve doğumun hemen sonrasında yaşamış olduğu zorlu bir deneyim ya da deneyimlerinin yansıması olabileceğini söyleyebilirim. Böyle bir durum söz konusu olduğunda yapılabilecek iki şey vardır. Öncelikle, bebek aldığı güven ve sevgi dolu bakım ile zaman içinde bu durumu onarma imkanı bulur. İlave olarak, bebeğe bu deneyimleri ile ilgili daha doğrudan bir yardım da verilebilir. Son zamanlarda dünyada, bebeğin doğum öncesi ve doğum deneyimini iyileştirmeye yönelik bir çok çalışma ortaya çıkmıştır. Bu sayede bebek, ihtiyaç duyduğu ruhsal onarıma daha kolay ulaşabilmektedir.” Uyku, Güvenli Bağlanma ve Bebeğiniz, Bebekler Neden Uykuya Kolay Dalamaz?

Bebeklerle çalışmak her seferinde gökyüzünü kaplayan bir havai fişek gösterisini seyretmek gibi. Bazen bir annenin gülen yüzü ile açılıyor ekran. Bir buçuk yıl boyunca başına toka, şapka taktırmayan, kafasına dokunulmasından hoşlanmayan bebeğinin saçı tepeden toplanmış haliyle birlikte gülümsüyorlar bana. Doğumda yaşadığı sıkışma anının zorluğu, kafatasının doku hafızasına saklanmış kalmışken, görülememiş duyulamamışken, elbette kendisi de nedenini bilemezken, hikaye anne ve babası tarafından fark edilmiş, görülmüş, duyulmuş ve anlamlandırılmış olduğunda o anıyı daha fazla o dokularda saklamasına gerek kalmıyor ve bırakıyor, gidiyor. Ek gıdayı red ediyor, hiç birşey yemek istemiyor dediğimiz ve sorunu ek gıda üzerinden halletmeye çalıştığımız  bebeğimizin hikayesine baktığımızda aslında emzirmede de herşeyin yolunda gitmediğini görüyoruz bazen. Hatta hikaye orada bile başlamıyor. Anne ve baba arasında yaşanan sorundan dolayı annenin hissettiği ağır stres ile bebek anne karnında beslenmeyi red etmeye başlayabiliyor ve büyümesi durabiliyor. Ve yine hikaye görüldüğünde, duyulduğunda, onarıldığında ve ilişki alanı dengelendiğinde bir bakıyoruz ki bebek hayattan beslenebilmeye başlıyor. Yani tüm bu doğum ve doğum öncesi zor deneyimler sadece uykuları değil, bebeğin hayatının çok ilgisiz görünen anlarını bile etkileyebiliyor.

Peki ne yapalım? Bu zor deneyimler için suçlu mu hissedelim? Yetersiz ve çaresiz mi?

Bir Tedx konuşması dinlemiştim. Konuşmacı travma ve dayanıklılık üzerine konuşurken salona sırayla zor deneyimleri sordu ve bu deneyimlere sahip olanların tek tek ayağa kalkmasını rica etti. Soruları bittiğinde salonda oturan hiç kimse kalmamıştı. Kendisi dahil.

Hayatta zor deneyimi olmayan bir insan yok. Hayat en çok bununla ilgili bir süreç. Biz zor deneyimlerin içinden geçiyoruz ve eğer bu deneyimler anlamlandırılabilirse dayanıklılığa dönüşüyor.

O yüzden sevgili anne, sevgili baba, bebeğinin zor bir bebek olduğunu düşünüyor isen, uykularını iyi almadığını, iştahının yerinde olmadığını, müdahaleye hassas olduğunu veya gününü zorlayan herhangi bir durum olduğunu düşünüyorsan dönüp bebeğinin bu erken dönemde ne yaşamış olabileceğine bakmaya çalış. Bu sana da acı, üzüntü ya da suçluluk hissi verebilir. Ama olanların sebebi sen değilsin. Böyle oldu ve önemli olan tek şey tam da şu an. Şimdinin içinde iyileştirebilme gücüne sahipsin. Eğer bakabiliyor, görmeye ve anlamaya çalışıyorsan sen yeterince iyi bir anne ya da yeterince iyi bir babasın. Ve eninde sonunda onun yaraları sarılacak. Eğer bakamıyorsan, neden buraya bakamıyorsun? Seni bu yazdıklarım kızdırıyor, öfkelendiriyor, şefkatten uzak hissettiriyor ve derin bir üzüntüye mi itiyor? O zaman benzer duyguları başka nerede hissetmiştin? Kim sana dönüp bakmadı, kim şefkat göstermedi? Eğer bakmaya cesaret edebilirsen ışığa yönelmiş olacaksın. Değişme ve değiştirme gücün var. Hepimizin var. Herşeyden önce senin bu yazıyı sonuna kadar okuma, merak etme, anlamaya çalışma çaban çok kıymetli. Sen bebeğini iyileştireceksin ve iyileştirirken kendinde iyileşeceksin. Yeter ki bakmak iste, bak ve gör. Belki görmek bile yetecek…

Bil ki zor olan bebeğin değil, sadece görülmeye ve duyulmaya ihtiyacı var!

Facebook
Twitter
Email
Print