Doğal ebeveynliğin bebeğin ağlamasına hiç izin vermemek olduğunu düşünüyorsanız bu yazıya bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Doğal ebeveynliğin bebeğin ağlamasına hiç izin vermemek olduğunu düşünüyorsanız bu yazıya bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Öncelikle kabul edelim. Ağlamanın bebeğin iletişim dili olduğunu ve ağlamanın da gülmek kadar doğal olduğunu.
Geçen gün havaalanında sırada bekliyordum. Önümde babasının kucağında iki yaşlarında bir çocuk vardı. Çocuk babasının kucağında olmanın keyfini çıkarırken bir anda keyfi bozuldu ve ağlamaklı oldu. Problem uzaktan gelen bebek ağlaması sesiydi. Ben bu kadar küçük bir çocuğun kendisine ait olmayan bir duyguyu anlamlandırabilmesinin güzelliğindeyken annesi “ağlamıyor o bebek, gülüyor bir tanem gülüyor” dedi ve sonra da çocuğunu koruyabilmiş olmanın rahatlığı yüzüne yansıdı. Ben de bir anne olduğumdan, bu annenin çocuğunu tüm olumsuzluklardan koruma ve onu sırçalı köşkte yaşatma arzusunu çok iyi anlayabiliyordum, ancak anne çocuğunu hayata hazırlayabilme adına değerli bir fırsatı kaçırmıştı. Ne güzel olurdu eğer ki “bebek ağlıyor değil mi? Endişelendin sanırım. Bebekler bir şeye ihtiyaçları olduğunda ağlarlar. Ama merak etme annesi yanındadır ve neye ihtiyacı varsa onu yapacaktır” demiş olsaydı, hem duygusu anlaşılmış olacak, hem de olumsuz da olsa duyguların kabul edilebilir olduğuna ve olumsuz duyguya rağmen çözümün olası olduğuna dair bir tecrübesi olacaktı. Oysa bu şekilde sadece olumsuz duygusunu red etmeyi ve bastırmayı öğrendi.
Bu yüzden bebeğimizin ağlamasının gülmesi kadar doğal olduğunu önce bizim kabul etmemiz gerekiyor. Bebekler ağlar, acıktığında, yalnız hissettiklerinde, yeterince uyarılmadıklarında (yani diğer bir deyişle canları sıkıldığında) ya da fazla uyarıldıklarında ve yorulduklarında… Vs. Önemli olan ihtiyacı ne ise onu gidermektir. Bu şekilde kimi hemen, kimi ise bir süre içinde sakinleşebilir.
Dolayısıyla ağlaması savunduğumuz ebeveynlik biçimi kadar doğaldır.
Peki, öyleyse, çok uykusu gelen bir bebeğin de ağlaması doğal mıdır? Yatağa koyduğunuzda ağlamasına ne kadar müsaade etmeliyiz? Yoksa hemen alıp emzirmeli, kucakta gezdirmeli ya da istediği her ne ise onu mu vermeli miyiz? Sadece sussun diye?
Doğal ebeveynliğin günümüzde en ünlü savunucularından olan Dr. Sears şöyle demiştir;
“Ağlatarak uyutmada problem bebeğin yalnız olmasıdır. Ağlaması durumda bebeğinizin yanında olmak dışında daha fazlasını yapamazsınız. Hatta bebek aşırı yorulmuş ve uyku için umutsuzca ağlıyorsa, yanında olduğunuz sürece ağlamasına izin verebilirsiniz”
Bebeğinizin ağlamasından korkmayın. Onun yanında olduğunuz sürece bu ne ona ne de ilişkinize zarar vermeyecektir. Özellikle çok uykusu geldiği için uykuya dalamayan ve ağlayan bebeği uyutmaktan vazgeçmek, on tane çikolata yemek için ağlayan çocuğunuza çikolataları vermekten farklı değildir. Her ikisinde de çocuğunuzun ihtiyacını değil, isteğini karşılamış olursunuz.
Bebeğiniz, uykusu geldiği için ağlıyorsa, ona yanında olduğunuzu hissettirin. Yalnız bırakmadığınız için kendini güvende hissetmeye devam edecektir. Unutmayın, yalnız başına ağlatmaya bırakmak dışında bebeğinize uyku becerisini geliştirmesi için doğal ebeveynliğe uygun olarak yapabileceğiniz birçok şey bulunmaktadır. İhtiyacını karşıladığınız sürece (ki burada uykudur bu ihtiyaç) bebeğinizin ağlaması ne kendisine ne de ilişkinize zarar vermeyecektir.
Hayatın gülme ve ağlama arasında dengede olduğu günler dilerim.
Sinem Özen Canbolat
Gelişim Psikolojisi,M.A.