Bebeklerin bu dünyaya geldikleri ilk evleri anne karnıdır. Bu evde varlığı karşılanır, bu
evdeki duygularla küçük bilgiler edinir ve yeni dünyaya dair bir ön sezinleri olur. Geldikleri
evin nasıl olduğu, hangi duyguları barındırdığı, hangi duygulardan yoksun olduğu ve burada
geçen zamanda neler olduğu da oldukça önemli. Bebekler bu evde geçirdikleri zaman içinde,
dünyayla ve insanlarla ilk bağlantılarını minik minik kurmaya başlarlar. Anne ile kurduğu
bağ, bağlanmanın ilk temellerini oluşturur. Anne karnında bağlanma, annenin bebeğini
hissetmesi, bebeğin de annesi ile iletişim kurmaya başladığı andan itibaren oluşmaya başlar.
Bebek annesinin sesini, kalp atışını, nefes alışverişini, duygularını ve minik dokunuşlarını
hisseder. Anne de bunların içerisinde bebeğin hareketlerini, tepkilerini ve ihtiyaçlarını
anlamaya çalışır. Bu karşılıklı etkileşim, anne ve bebek arasında güvenli bir bağ oluşturur.
Anne karnında bağlanma, sadece anne tarafından desteklenmez, baba da bağlanmayı
destekleyeci bir rolde olabilir. Bebek babasının konuşmalarını, minik minik annenin karnına
yaptığı dokunuşları,babanın anne ile iletişiminden doğan duyguları hissetmeye başlar.
Babanın kurduğu şefkatli iletişim, doğum sonrasında da bebeği sakinleştirmede destekleyici
olur.
Anne karnında bağlanma, bebeğin doğum sonrası da annesiyle uyumlu bir şekilde iletişim
kurmasına yardımcı olur. Örneğin, anne hamileyken içinde bulunduğu bir durumdan dolayı
var olan duygusuna bebeği bir tepki veriyorsa (tekme atmak, hızlı hareket etmek, hareketsiz
kalmak vs.) ve anne bunu fark ediyorsa, doğum sonrası da yaşanan olaylardan, annenin var
olan duygu durumundan bebeğin etkilendiğini daha kolay anlayabilir. Anne de bebek de
birbirlerinin işaretlerini çözmeye başlar. Anne bebeğinin işaretlerini daha hızlı anlayabildiği
için, bebeğinin tepkilerine ve ihtiyaçlarına daha hızlı cevap verir. Böylelikle daha uyumlu bir
ilişki içerisinde, anne ve bebeğin birbirlerini tanımaya başlayıp uyumu yakalamasına, yeni
yaşam serüvenine alışma sürecine destek olur. Anne, bebeğiyle kurduğu bağ sayesinde daha
az stres yaşayarak, güvenli bağlanma deneyimlerini daha fazla verebilir.
Anne karnında bağlanma, kendiliğinden oluşan bir durum değildir. Bağın gerçekleşmesi için
ilk olarak annenin kendi hislerini ve duygularını fark etmesi, sonra da bebeğine karşı ilk
günden beri hissettiklerini ve duygularını gözden geçirmesi gerekir. Bebeğin ne kadar
istenerek bu dünyaya geldiği, ne kadar tutulduğu, hangi duygularla karşılandığı, hangi
duyguların eşlik ettiği de bağın gerçekleşmesi için önemlidir. Elbette ebeveynler her zaman
aynı his ve duygularda olamazlar. Önemli olan bu süreçte hiç olumsuzluk yaşamamak, bu
duyguların hiç olmaması değil, bunun ne kadar süreli ve ne şekilde olduğudur.
Peki anne karnında bağlanmayı desteklemek için neler yapabiliriz?
Bebeğinizle konuşabilir, sevginizi, heyecan duyduğunuz şeyleri, hayallerinizi anlatabilirsiniz.
Sizin de sevdiğiniz bir kitabı okuyabilirsiniz. Şarkı dinletebilirsiniz. Bu şarkıyı doğum
sonrası da kullanabilirsiniz (anne karnında bebeklere dinletilen şarkıların doğum sonrasında
bebekleri sakinleştirmede yardımcı olduğu bilinmekte). Karnınıza minik dokunuşlar yaparak,
bebeğinizin tepkisine bakabilirsiniz. Başını, ayaklarını, ellerini hissetmeye çalışabilirsiniz.
Hareketlerini takip edebilirsiniz. Yediklerinize, içtiklerinize, düşündüğünüz bir şeye,
gittiğiniz bir yere herhangi bir tepki veriyor mu, hareketleniyor mu, daha durağan mı
oluyor… Ne zaman uyuyor, ne zaman uyanıyor, hangi saatlerde daha hareketli olur…
Yine bizi de rahatlatacak olan nefes egzersizleri, yoga, meditasyon çalışmaları yapmak, karın
bölgesine hafif masaj destekleyici olacaktır
Yazar
Psikolog İlayda Ulubaş